You are here
Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık avukatları, müvekkillerinin kamu görevlisi olduğundan bahisle görevleri dışına çıkamayacaklarını belirtti. Müşteki aileleri ve avukatları ise sanıkların mahkemeye getirtilmesi taleplerini yineledi.
Duruşmada söz alan madenci yakınlarının avukatları davanın görevsiz mahkemede açıldığını bir kez daha vurguladı. Avukatlar, katliamda birden fazla kişinin kasten ölümünün ve yaralanmasının söz konusu olduğunu hatırlattı. Dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti avukatların “görevsizlik” talebini reddetti. Sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına karar veren heyet, davayı 25 Aralık 2024’e erteledi.
Karara tepki gösteren madenci yakınları duruşmadan sonra adliye binası önünde avukatlarla birlikte bir açıklama yaptı. Katliamda oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden Gülsüm Çolak öfkesini şu sözlerle dile getirdi: “Bugün yine adaletin yerle bir olduğunu, çocuklarımızın yeraltında kaldığını gördük. “Enerji” diyen Dilan Polat kadar çocuklarımızın değeri yokmuş adalette. Parasına göre mi işliyor bu adalet? Ne zaman işçilere, ezilenlere bu adalet işleyecek?”
Katliamda eşi Mustafa Kaya’yı kaybeden Naciye Kaya da 10 yıldır adalet aradıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Parayı veren düdüğü çalıyor, adaleti buluyor. Parası olmayan yerin altında ölüp gidiyor. Biz de onlarla birlikte yerin üstünde ölüyoruz. Adalet yerin dibine batsın. Adalet yok maalesef. Adalet gelmedi, gelmeyecek. Kendi adaletimizi kendimiz sağlayalım bu saatten sonra.”
Madende eşini kaybeden Gülfidan Köse ise katillerin elini kolunu sallayarak gezdiğini hatırlattı. Her türlü zorluğa rağmen mücadeleye devam edeceklerini aktaran Köse isyanını şöyle dile getirdi: “10 yıldır aradığımız adaleti bulamadık. Hukuk süreci vicdanlı, adaletli olsaydı biz burada olmazdık. 10 yıldır tekrar tekrar biz aynı acıyı yaşıyoruz. Adalet, hukuk yoksa bu mahkemeler de olmasın. Bizim neden tekrar tekrar canımızı yakıyorlar? Eşim rahat uyusun diye yine de mücadeleyi bırakmıyorum. Bir gün acaba adaleti bulur muyuz? İnşallah bir gün eşimin mezarına gidip ‘katillerini içeri koydum’ diyebilirim. İçimi çok acıtıyor. Soma’da patron madeni çalıştırıyor, kamu görevlileri çalışıyor. Bizi savunan avukatlar da cezaevinde yatıyorlar. Bu ülkede adalet yok!”